Vikipedi,
özgür ansiklopedi
Londra
İngiltere (İngilizce: England), Birleşik Krallık'ı
meydana getiren dört ülkeden en
büyük ve merkezî olanı. Avrupa'nın
batısında, Büyük Britanya adasında
bulunur. İngiltere halkına İngilizler denir.
England adı,
5. yüzyılda Saksonlarla birlikte
adayı istila eden Cermen halkı Angluslardan (İngilizce: Angle)
kaynaklanır.Angleland (Anglus
diyarı) olarak kullanılan isim, zamanla günümüzdeki şekline dönüşmüştür. Ülkeyi
tanımlamak içinTürkçede kullanılan İngiltere sözcüğü
ise İtalyancadaki İnglaterra ve Fransızcadaki Angleterre adlandırmalarına
dayanmaktadır. Terra; toprak,
arazi anlamlarına gelmektedir.[4]
İngiltere adı günümüzde yaygın
olarak uluslararası medyada ve zaman zaman da resmî düzeyde Birleşik Krallık veyaBüyük Britanya anlamında
kullanılır.[5] İngiltere
kavramının siyasi, ekonomik ve kültürel efsanesi yaşamakla birlikte; kendi
yerel hükümetleri olan İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'nın aksine günümüzde
İngiltere isimli bir siyasî oluşum veya hükümet yoktur.[6]
İçindekiler
[gizle]
·
1 Coğrafya
·
2 Tarihçe
·
3 Nüfus
·
4 Sosyal Hayat
·
5 Din
·
6 Eğitimi
·
7 Sağlık
·
8 Spor
·
9 Çevre Koruması
·
10 İktisat
·
11 Ayrıca bakınız
·
12 Kaynakça
İngiltere, Büyük Britanya adasının
merkezi ve güney üçte ikisini kaplar. Kuzeyde İskoçya, Batıda Galler ile
komşudur. Britanya takımadalarında Avrupa Kıtası'na en yakın olan ülkedir: Fransa'dan
en dar kısmı 52 km genişliğinde olan Manş Denizi ile
ayrılır. Manş
Tüneli, ülkeyi Avrupa Kıtası'na bağlar. Fransa-İngiltere sınırı,
kanalın tam ortasından geçer.
İngiltere'nin iklimi değişken bir
yapıya sahiptir ve kışlar yumuşak yazlar serin geçer. "Gulf Stream"
sıcak su akıntısı iklim üzerinde etkilidir.
İngiltere'nin büyük kısmı alçak
tepelerle kaplıdır. Ancak kuzeye doğru biraz daha dağlık bir görünüm alır, Pennine Dağlarıülkeyi kuzeyden güneye
doğru ikiye ayırır. Buna karşın dağlar fazla yükselmez. En yüksek nokta, 978 m.
irtifadaki Scafell
Pike zirvesidir.[7] Tepelik
bölgeyle dağlık bölge arasındaki sınırı Tees-Exe hattının oluşturduğu
kabul edilir. Doğuda düz bir bataklık bölge olan the
Fens yer alır. Bataklığın büyük kısmı tarım
amacıyla kurutulmuştur.
İngiltere'nin en büyük
kentlerinin hangileri olduğu tartışmalı bir konudur. Sıralama "kent"
kelimesinin farklı tanımlanmasıyla değişmektedir, oturdukları şehrin önemini
yüksek göstermek isteyenler kendilerine uygun tanımı seçmektedir. Ancak hangi
tanım esas alınırsa alınsın, Londra İngiltere'nin
en büyük kenti olduğu gibi dünyanın da önemli kentleri arasındadır. Özellikle
merkezi ve kuzey İngiltere'deki bazı kentler nüfus ve faaliyetler açısından
önem taşır: Manchester, Birmingham,Leeds, Liverpool, Newcastle, Sheffield, Bristol, Coventry, Leicester, Nottingham ve Hull gibi.
İngiltere'nin en büyük doğal
limanı merkezi güney kıyıda yer alan Poole'dür.
Bu limanın, Avustralya'daki Sydney'den
sonra, dünyanın en büyük ikinci doğal limanı olduğu iddia edilir.[8]
Bu bölümde İngiltere tarihi konu
edilmiştir. Birleşik Krallık'ın tümünün genel tarihi için bkz. Birleşik Krallık tarihi
Ana maddeler: Britanya'da Roma
hakimiyetinin sonu ve İngiltere tarihi
İngiltere'nin bilinen ilk
yerlileri Keltlerdir. Romalılar, Batı
Avrupa'yı istila ederken İngiltere'yi de fethedip (MS 1. yy) adaya
"Britania" adını verdiler. Roma egemenliğinin dört yüzyıl sürmesine
karşın ülke bu durumdan fazla etkilenmedi. 5. yy'dan itibaren Anglus ve Sakson halklarının
karışımından oluşmuş Anglosakson akınları,
Keltleri kuzeydeki (İskoçya)
ve batıdaki (Galler) dağlık yörelere göç etmek
zorunda bıraktı. Bu göçler sonrasında İngiltere büyük ölçüde Anglosakson
kültürü etkisine girdi.
Anglosaksonlar 6 ve 7.
yüzyıllarda birbirine rakip küçük krallıklar kurdular. 8. yüzyılda Roma İmparatorluğu veİrlanda’nın
etkisiyle Hıristiyanlığı kabul
ettiler. 795’te başlayan İskandinav istilası
11. yüzyılın başına kadar birkaç defa tekrarlandı. Danimarkalı Büyük
Knud, Büyük Britanya adasını
tamamen fethetti. Anglosakson hanedanından Edward (1042-1066) Ingıltere'nin
bağımsızlığını sağladı.
Ana madde: İngiltere'nin
Normanlar tarafından fethi
Onun ölümü üzerine tahta geçen
Harold’u tanımayan Normandiya Dükü I.
William (Fatih William diye
de bilinir), taht üzerinde hak iddia etti ve ülkeye beş yıl süren savaşlar sonucunda
egemen oldu. Normandiya kralları ve özellikle ilk Anjou’lu
hükümdarlar Fransa’da
geniş ve zengin topraklara sahiptiler. İngiltere Krallığı bir süre Avrupa’da Somme Vadisinden Pirene Dağları'na kadar uzanan büyük bir
mülkün uzantısı gibi yaşadı. Norman işgalinin önemli bir sonucu, Anglosakson
kültürüyle Fransa'dan gelen Norman kültürünün birbirine karışması oldu. İngiliz dili
de bu kültür karışımından önemli ölçüde etkilendi.
Avrupa ile ilişkiler İngiltere
Krallığı ile Fransa Krallığı'nı uzun savaşlara sürükledi. Bunların başlıcası
1337-1453 seneleri arasında süren Yüzyıl Savaşlarıdır.
Üçüncü
Henry, Galler ülkesinde
uç beyliklerinin gelişmesini destekledi ve 1170 yılında İrlanda’da
"Pale" sömürgeleri kuruldu. Birinci
Edward, Galler ülkesini fethetti. Etkisini İskoçya’ya kabul ettirmeyi denedi.
1215'de İngiltere Kralı John'a
karşı ayaklanan asiller bu krala zorla Magna Carta adlı
bir belge imzalatıp ilk defa o zamana kadar ancak tanrıya karşı yetkileri
olduğu kabul edilen kralın halka karşı yetkileri de olduğunu kabul
ettirmişlerdir. Bu belgenin insan haklarıyla ilgili ilk yazılı antlaşma olduğu
kabul edilir.
Daha sonra 14 ve 15. yüzyıllarda
İngiltere Krallığı birtakım sosyal, dini, siyasi karışıklıklara sahne oldu.
1349'da İngiltere'ye gelen "Kara Ölüm" adı verilen Büyük Veba Salgını İngiltere
nüfusunun çok büyük bir oranının ölmesine, şehirsel ve kırsal nüfusunun önemli
kısımlarının kaybolup ülkenin sosyal ve ekonomik hayatının yeniden değişik
kurumlarla yenileşmesine neden olmuştur. 1455-1487 döneminde York Hanedanı
taraftarları ile Lancaster Hanedanı taraftarları arasında çıkan iki tarafın
amblemi Yorkluların "beyaz gülü" ve Lancasterlıların "kırmızı
gülü" dolayısıyla Güller Savaşı adını
alan iç savaş İngiltere'yi çok etkilemiştir. Bu savaş sonunda Lancasterlılar
galibiyet elde etmiş ve Tudor
Hanedanı İngiltere Krallığı'nı
eline geçirmiştir.
Tudor
Hanedanı Döneminde İngiltere
Krallığı güçlenerek İskoçya'yı geride bıraktı. Tudor Hanedanı'ndan VII.
Henry ve VIII.
Henry (1458-1541), parlamentoyu kullanarak ülkede
düzen ve birliği sağlamlaştırdılar, krallık otoritesinin halkın kabullenmesini
sağladılar. VIII. Henry kilisede de reform yaptı ve İngiliz deniz gücünü kurdu.
I. Elizabeth
I.
Elizabeth (1558-1603) Anglikanizmi İngiltere'nin
resmi dini olarak kabul edip Katolik direnişini
kırdı. I. Elizabeth 1588 yılında Avrupa'nın en güçlü donanması olan yenilmez İspanyol Armada'sını bozguna uğratarak Britanya İmparatorluğunun temellerini
attı.İrlanda'yı İngiltere topraklarına kattı.
Saltanatı döneminde edebiyat ve sanatta önemli gelişmeler yaşandı. İ.
Elizabeth’in uzun ve başarılı saltanatında İskoçya’da İngiliz etkisinde
farklılık görülmeye başlandı. İngiltere'deki "Tudor hanedanı"yla,
İskoçya'daki "Stuart hanedanı" arasındaki evlenmeler, iki geleneksel
düşmanı birbirine yaklaştırdı.
17.
yüzyılda giderek güçlenen İngiltere
Krallığı 1607de kurulan Jamestown kolonisi
ile başlayarak Kuzey
Amerika'da koloniler kurdu. Birçok İngiliz ya yeni
bir hayat yaşamak üzere ya da "Resmi Senetli Hizmetkar" olarak Kuzey
Amerika'ya yerleştiler.
1603'de İskoçya Kralı Vİ. James, İ. James adı
ile İngiltere kralı oldu ve İngiltere Krallığı için "Stuart
Hanedanı"'nı başlattı. 1603'den 1707'ye kadar hem İskoçya Kralı ve hem de
İngiltere Kralı olan aynı kişi, uluslararası hukuka göre iki ayrı devleti
idareye başladı.
İ. James'in oğlu olan I.
Charles döneminde krallığın mali
masraflarını karşılama yüzünden 1642-1651'de parlamento ile krallık
taraftarları arasında İngiliz İç Savaşı adı
verilen bir savaş ortaya çıktı. Parlamento güçleri bir seri savaştan sonra
Krallık taraftarlarına hakim geldi. Önce parlamento idaresinde (1649–1653) bir
devlet kuruldu. Ocak 1649'da eski kral I. Charles Londra'da idam edildi ve
İngiltere bir cumhuriyet haline geçti. Sonra da Oliver Cromwell iktidarında
(1653–1659) kısa süren "Commonwealth" adı verilen bir cumhuriyet
kuruldu.
Cromwell'in ölümünün ardından
parlamento iç karışıklıkları önlemek için 1658'de sürgündeki kral II.
Charles'i krallığı yeniden kurmak üzere İngiltere'ye
davet etti. 1658'den 1685e kadar Stuart Hanedanı hükümet dönemine
"Restorasyon Dönemi" denilmektedir.
Stuart hanedanından II.
Charles'in kardeşi olan ve onun yerine 1685'de İngiltere Kralı olan II.
James'in katoliklere karşı yakın tutumu dolayısıyla kızı II.
Mary ve onun kocası Hollanda Cumhuriyeti
Hükümdarı olan III.
William "Muhteşem
Devrim" adı verilen bir devrimle İngiltere Krallığı'nı ellerine
geçirdiler.
İİİ. William'ın krallık
döneminden sonra 1702'de kızı Anne (Büyük Britanya) hem
İngiltere Kraliçesi hem de İskoçya Kraliçesi olarak tahta geçti. Ayrıca İrlanda
Kraliçesi unvanın da taşımaktaydı. 1707 yılında İngiltere Krallığı ve İskoçya
Krallığı parlamentoları "1707 Birlik Kanunları" adlı kanunlar kabul
edip iki krallığı birleştirdiler. Bu yıla kadar ayrı ayrı İngiltere Kraliçesi ve
İskoçaya kraliçesi olan Kraliçe Anne yeni kurulan Büyük Britanya devleti
kraliçesi oldu. Hukuken Kraliçe Anne ayrı olarak "İrlanda Kraliçesi"
unvanını taşımaktaydı. 1800'de çıkarılan "1800 Birlik Kanunu" ile
"Büyük Britanya Krallığı" ile "İrlanda Krallığı"
birleştirilip "Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı" yani tek
bir Birleşik Krallık kurulması
bu devlet hukuken ortaya çıkmış oldu.
Ama birçok tarihçi için Birleşik Krallık tarihi
1707'de kurulan "Büyük Britanya" ile başlar.
1707den sonra Birleşik Krallığın
tümünün genel tarihi için bkz. Birleşik Krallık tarihi
Оставьте свой комментарий
Авторизуйтесь, чтобы задавать вопросы.